sözün özü

“Hayatınızın tadını çıkarmaya karar vermeden önce her şeyin mükemmel olmasını beklemeyin.” Joyce Meyer


13 Şubat 2011 Pazar

KARIŞIK FIKRALAR 1


FIKRA

FIKRA

Iki adam sohbbete baslamislar
-Dun alisverise gittik -Neler aldiniz?
-Tuvalet fircasi
-iyi calisiyormu?
-Hayir,kagitla daha rahat oluyordu...demis hahahaaaaaaaa

 

FIKRA

bir deliler hastanesinde 3 deli ilesmek uzereymiski,doktor gelin bakalim yanima siz ucunuz der 3 deli gelir doktorun yanina ve doktor der'ki bak su buz dolabini surdan suraya tasiyin sizi haburcu edecegim der deliler tamam deyip ise baslarlar ve dolabi doktorun dedigi yere koyarlar doktor sorar obur arkadasiniz nerde ? delilerden biri O DOLABIN ICINDE RAFLARI TASIYOR !! :))

FIKRA

Hoca birinden borc istemis, adam sormus -hocam borcunu nezaman ödeyeceksin hoca baslamis anlatmaya -senden aldigim parayla diken alacam onlari koyunlarin gectigi yerlere dikecem ,dikenler büyücek oradan koyunlar gecerken yünleri dikenlere takilacak ,ben yünleri toplicam sonra onlari ip yapip pazarda satacagim. kazandigim parayla sana olan borcumu ödicem demis Adam baslamis gevrek gevrek gülmeye hocada demiski; -Eeee bak hazir parayi bulunca nasilda gülüyorsun

FIKRA

Birgun temel Anadol marka otomobiliyle totbana cıkmıs. Derken bizim Anadol yolda bozulmus. Temel beklemeye baslamıs bu sırada yanına bir ferrari yanasmıs. Ferrarideki zengin bey ona arabasını otobanın sonuna kadar cekebilecegini soylemis. Temel caresiz kabul etmis. yola cıkmadan once ferrarinin surucusu temeli uyarmıs: - Bak arkadas ben hız hastasıyım bu yuzden ben hızlanırsam bana sellektor yaparsın ben de yavaslarım demis. Neyse bunlar yola cıkmıslar adam baslamıs gaza basmaya 50-100- 150 derken bizim Anadolun direksiyonu titremeye baslamıs Temel bi sellektor yapmıs adam da hemen yavaslamıs bıraz sonra adam yine dayanamamıs ve gaza basmıs bu sırada temelde sellektor yapıyormus. Ferrarinin yanına bir Lamborcini yaklasmıs ve adama Hey moruk varmısın 300 km otedeki benzinlige ilk varanın deposunu doldurmasına. Bizimki durur mu basmıs gaza temeli dusunen yok. Adam gaza bastıkca basıyormus bu esnada dursun helikopterle trafik raporu veriymis: - Ucan hamsiden merkeze 3 arac trafigi ihlal ediy. Simdi araclari tanimliym; FERRARI,LAMBORGINI,ANADOL FERRARIYLE LAMBORGINI KAPISAYİ ANADOL YOL ISTIY

FIKRA

Bizim oflu Hocalarla rizeli Hocalar mac yapmaya karar vermisler.. Ancak Rizeli Hocalar Oflu Hocalara karsi biraz daha güclüdürler..Bu yüzden bu konu bizim Oflu Hocalari kara kara düsündürür. Mac gününe az bir zaman kala bizim Oflu Hocalarin aklina bir uyaniklik gelir.Trabzonsporda oynayan Ogün ´ü Hoca diye Rizeli Hocalara yutturmak. Mac günü gelir catar Ogün´ü hoca diye yuttururlar ancak yinede yenilmekten kurtulamazlar.. Cünkü Rizeli Hocalarda da Van Basten Hoca ile Gullit Hoca vardi...:-))))

FIKRA

Öğretmen Ali'ye sorar Ali sen çok mu yemin ediyorsun?
Ali--- Vallahi öğretmenim hiç yemin etmiyorum

FIKRA

Bir gece Hoca'nın evine hırsız girer,evde ne var ne yok hepsini çalar,evine götürür. Bu sırada onu gözetleyen Hoca eşyasının kalanlarını sırtına alarak hırsızın evine götürür. Hırsız hayretle sorar:"evimde bu saatte ne arıyorsunuz?"Hoca gayet sakin:"oğlum biz bu eve taşınmadık mı?"

FIKRA

Üç tane vampir varmış. Bunların biri Fransız, biri Alman, ve biri de tabii ki Temel. Bunlar en fazla kim kan emcek diye yarışa girmişler. İlk önce Fransız gitmiş. Bi kaç dakika sonra yukarı gelmiş. Ağzı burnu kan içinde. Demiş: -Aşağıdaki danaları gördünüzmü. İşte onların heopsinin kanını ben emdim. Daha sonra Alman iner aşağı. O da 2-3 dk. sonra çıkmış. Demiş: -Aşağıdaki develeri gördünüzmü. Hepsini ben yaptım, der. Daha sonra Temel iner. Ama inmesiyle çıkması bir olur. Ağzı burnu kan içinde. Sorarlar. - Temel nasıl bu kadar hızlı kan emdin, diye.O da cevap verir. -Aşağıdaki direği görüyormusunuz. İşte ben o direği görmedim.
Hehehehehhehehehe

FIKRA

İNGİLİZ,FRANSIZ,BİRDE TEMEL 50ŞER YILLIĞINA HAPSE GİRMİŞLER.GARDİYAN SORMUŞ NASILSA BURDAN ÇIKAMAYACAKSINIZ SON ARZUNUZ NEDİR?İNGİLİZ ŞARAP İSTEMİŞ FRANSIZ İSKAMBİL KAADI İSTEMİŞ TEMEL İSE SİGARA İSTEMİŞ 50 YIL SONRA GARDİYAN SORMUŞ ŞARAP NASILDI FRANSIZ DEMİŞ MÜKEMMELDİ İNGİLİZE GİTMİŞLER BU HALA İSKAMBİLLERLE OYNUYO TEMELE GİTMİŞLER TEMELDE DEMİŞKİ ATEŞİN VARMI ATEŞİN

FIKRA

temel bulaşıkçı olarak işe başvurduğunda ahçı
başı kaçdil biliyorsun demiş.
temel: 14 demiş
ahçı başı: dalga geçme da demiş
temel:önce sen başlattın .

FIKRA

ADAMIN BİRİ HAYVANAT BAHÇESİNE GİTMİŞ.BAKMIŞ Kİ BÜTÜN HAYVANLAR KAHKALARLA GÜLÜYOR EŞEK YAN GELMİŞ YATIYOR ADAM BİR ANLAM VEREMEMİŞ.MERAKINDAN ERTESİ GÜN TEKRAR GİTMİŞ, BU SEFERDE BÜTÜN HAYVANLAR YATIYOR EŞEK KAHKAHALARLA GÜLÜYOR. HAYVANAT BAHÇESİ MÜDÜRÜNE SORMUŞ;DÜN BÜTÜN HAYVANLAR GÜLERKEN EŞEK YATIYORDU BUGÜN İSE BÜTÜN HAYVANLAR YATARKEN EŞEK GÜLÜYOR BU NE BİÇİM İŞTİR NE OLUYOR DEMİŞ.
MÜDÜR;SORMAYIN BEYEFENDİ DÜN ZÜRAFA BİR ESPİRİ YAPTI ESEK ANCAK BUGÜN ANLADI...

FIKRA

lazlarla gurculer savasirken lazlar elbombalarinin pimini cekip karsi tarafa atiyorlarmis gurculer de alip geri lazlarin siperine atiyorlarmis ve bomba orada patliyormus.lazlar bakmislar cok kayip veriyor lar karar almislar ve bombanin pimini cekip atmamaya baslamislar

FIKRA

75 yaslarinda bir dede doktora gider, 3 ay önce muayne ettigi hastayi görünce doktor sevinir ve sorar. "Dede nasilsin cigerlerin nasil". "Pek iyi degil oglum" der yasli dede. Bunun üzerine doktor dedeyi muayne eder ve sorar: "dede ben sana 3 paketen fazla zigara icme demedim`mi ? Bunun üzerine dede der ki "dedigin gibi üc paketen fazla icmiyorum fakat bu yastan sonra sigaraya baslamakta zor oldu yani" !

FIKRA

Temel evlendikten kisa bir sure sonra gurbete calismaya gider iki uc sene sonra geri doner iki cocugu oldugunu ogrenir ve karisina sorar hacan ben buraya yok idim bu usaklar nasil oldi karisi sen bana bir fotograf gondermistin ona baka baka hamile kaldim cocuklar oldi Temel gururlanmis ulan fotografim bile ise yariyir getir fotografi bakayim der fotografi gordugunde silahini ceker karisini alnindan vurur ve fotografa bakarak derki ula bu fotografin belden asagisi yok

FIKRA

Temel birgün asansöre binmiş.Asansörün içindeki tabelada "asansör dört kişiliktir "yazıyormuş. Temel'de diğer üç kişiyi beklemeye başlamış.

FIKRA

ADAMIN BİRİ İŞ İÇİN MÜLAKATTAN GEÇMİŞ VE İŞE BAŞLAMIŞ BİR SÜRE GEÇTİKTEN SONRA ADAM MÜDÜRÜN ODASINA GİRMİŞ VE MÜDÜRE "BENİM SİZE BİR SÖYLEMEK İSTEDİĞİM BİR ŞEY VAR"DEMİŞ.MÜDÜR DE "SÖYLE EVLADIM" DEMİŞ.ADAM "EFENDİM BENİM TAŞAKLARIMDAN BİRİ YOK ONUN İÇİN İŞİMDE FAZLA ÇALIŞAMIYORUM"DER. MÜDÜR'DE "ÜZÜLME EVLADIM YARINDAN İTİBAREN İŞE SAAT 11'DE GEL."DER.ADAM ŞAŞIRIR."NEDEN 11'DE GELEYİM EFENDİM??" MÜDÜR "ÇÜNKÜ BİZ SABAH 9'DAN 11'E KADAR TAŞŞAK GEÇİYORUZ!!!!"

FIKRA

Temel ingiltereye gitmek üzere uçağa binmiş.uçağın içindeki herkez ingiliz bir tek temel türkmüş. uçak kaltıktan bir süre sonra kaptan pilot uçakta çok fazla yük olduğunu söylemiş ve fazla eşyalarınızı uçaktan atın demiş.Herkez fazla eşyalarını uçaktan atmış.Pilot tekrar bir anons yapmış ve herkezin yukarıdaki demirlere tutunmasını söylemiş ve uçağın tabanını atmış.yolcular yukarda demirde tutunuyorlarmış.Pilot, bir kişi kendini aşağıya atarsa kurtuluruz demiş, ve herkez yabancı olduğu için temele bakmış .Temel atlamayı kabul etmiş.şöyle demiş:ben kendimi uçaktan atacağım fakat atlamadan önce alkış isterim demiş ........

FIKRA

Temel bir gun yolda yururmus ve yururken bir torba gormus ve bakmis ki senet ve gitmis odemis.

FIKRA

TEMAL BİLİM ADAMI İKEN ARKEOLOJİ ARAŞTIRMALAR KONFERANSINA DAVET EDİLİR AMERİKALILAR: BİZ 25 DRİNLİKTE BİR ÇUKUR AÇTIK VE TELEFON KABLOLARI BULDUK.DEMEK Kİ ATLARIMIZ DAHA ÖNCE TELEFUN KULLANMIŞLAR. TEMEL: BİZ 50M. DERİNLİĞİNDE ÇUKUR AÇTIK HİÇBİRŞEY BULAMADIK DEMEK Kİ ATALIRIMIZ TELSİZ KULLANIYORLARMIŞ.

FIKRA

Temel bir gün arabasıyla giderken arabanın freni patlar. Durabilmek için ya sağ taraftaki pazar yerine girmesi ya da yoldaki küçük çocuğa çarpması gerekmektedir. Temel de çareyi çocuğa çarpmakta bulur ve arabayı çocuğun üstüne sürer... Mahkemede hakim temele sorar -freni patlayan arabayı neden pazar yerine sürerek birçok kişinin ölmesine sebep oldun der temel de... -hakim bey bütün olaylar çocuğun pazar yerine kaçmasıyla başladı der.

FIKRA

BIR GUN IV. HENRI ORMANDA TEK BASINA GEZINTI YAPIYORMUS.ORADAN GEÇEN BIR KOYLU YENI KRALI HIÇ GÖRMEMIS.VE SORMUS; -IYI GUNLER BEYEFENDI,AFEDERSINIZ BUGÜN KRAL BURALARDA GEZINTI YAPIYORMUS.GORDUNUZ MU?DIYE SORMUS. KRAL BOZUNTUYA VERMEK ISTEMEMIS.DEMIS KI; -EVET EVET.BENDE KRALIN YANINA GIDIYORUM.SENIDE GOTUREYIM ISTERSEN.DEMIS.KOYLU DE SEVINMIS VE; -LÛTFEN,BIR ZAHMET.DEMIS. KRAL DA ATININ ARKASINA ALMIS GIDIYORLARKEN.KOYLU; -FAKAT BEN HIC KRALI GORMEDIM.NASIL TANIYACAGIM.DEMIS.KRAL DA; -KRALI GORUNCE HERKES ONUN ONUNDE SAPKASINI CIKARIR VE EGILIRLER.O ZAMAN ANLARSIN.OLDU MU?DEMIS.KOYLU DE; -PEKÂLA.DEMIS. VE KRAL MAIYETININ YANINA GELINCE,HERKES SAPKASINI CIKARIP SELAMLAMISLAR.KRALDA ARKASINA DONUP KOYLUYE SESSIZCE SORMUS; -SIMDI KRALIN KIM OLDUGUNU ANLADIN MI?DEMIS.KOYLU DE; -KIM OLACAK.YA SEN KRALSIN,VE YAHUT TA BEN DEMIS.

FIKRA

TEMEL ILE ANNESI UCAKTA GIDIYORLARIMIS, PILOT MOTORLAR DURDU CALISMIYOR DEMIS. TEMEL'IN ANNESI:"TUH GENE MI PURDA KALDUK" DEMIS

FIKRA

KEKEMENİN BİRİ YOLDA AT ÖLÜSÜ BULUYOR POLİSİ ARIYARAK BE BE BEN BİBİ BİR A A AA AT ÖLÜSÜ BU BU BULDUM HE HE HEMEN GELİP A A ALIN DİYOR POLİS İSE NEREDESINİZ DİYE SORUNCA KEKEME TO TO TO DERKEN POLİS ARAYA GİREREK TOPKAPIMI DİYE SORUYOR KEKEME HAYIR DİYE CEVAP VERİP YİNE TO TO TOP DİYİNCE POLİS TOPSELVİDEMİSİNİZ DİYE SORUYOR KEKEME HAYIR DİYİNCE POLİS SİNİRLENİP TELEFONU KAPATIYOR KEKEMEDE BU OLAYI HIRS YAPIP YENİDEN ARIYOR ARALARINDA YİNE AYNI DİYOLOG GEÇİNCE POLİS SAPIKMISIN BİR DAHA ARARSAN SENİ FENA YAPARIM DİYEREK TELEFONU KAPATIYOR HIRS YAPAN KEKEME BU SEFER 2 SAAT SONRA ARIYOR POLİS YİNEMİ SENSİN DİYİNCE KEKEME BU BU BU SE SE SEFER SÖ SÖ SÖYLİYE YE CE CE GİM DİYOR POLİS NEREDESİN DİYİNCE KEKEME TO TO TO TOP DERKEN POLİS TOPKAPIDAMISIN DİYİNCE KEKEME E E E EV EVET Şİ Şİ ŞİM ŞİMDİ A A AT ATI ORAYA GETİRDİM DİYOR

FIKRA

Birgün Temel yolda yürürken yerde çek bulmuş.Bakmış çeke meblağı küçük gitmiş bankaya ödemiş.Birgün yine Temel yolda yürürken tesadüf bu ya çek bulmuş birden korkup havalimanına gitmiş.Yurt dışına kaçıyormuş.Çünkü meblağ çok yüksek- miş.

FIKRA

KUTUP AYISI
Yavru kutup ayisi babasinin yanina gelip sormus -Baba ben gercekten kutup ayisi miyim? -Elbette yavrum nereden cikardin bunu? -Allah Allah?!.. deyip gitmis yavru ayi. Bu sefer annesinin yanina gitmis ve sormus, -Anne ben gercekten kutup ayisimiyim? -Tabii evladim kutup ayisisin. -Yani sen babami hic aldatmadin degilmi, ben gercekten babamin ogluyum. -O ne bicim soz, baban duymasin ikimizi de oldurur. yine Allah Allah?!.. deyip, yeniden babasinin yanina gitmis yavru ayi. bir daha sormus yav baba Allahaskina doru sole bak beni evlatlik falan almadiniz degil mi? yani ben sizin oz oglunuzum. Baba dayanamamis artik oglum sen manyakmisin dedim ya sana bizim oglumuzsun diye, hem sen neden ikide birde soruyosunki bunu? yavru ayi:
-Donuyorum anasini satayim donuyoruuuum yaaaa...

KEKEME
Hayvansever bir kekeme birgun Topagacinda yururken yolun ortasinda bir at olusu gorur ve hemen karakola telefon eder. Polise -buuurrddaaa biiirrrr aaattt ollluussuu vvaarr der polis nerede diye sorar. Kekeme anlatmaya calisir. -Tooooooppp polis "Topkapıda mı?" der -Haaaayyyiiiiirrr polis sinirlenerek telefonu kapatir. 5 dakika sonra kekeme tekrar arar ve: -bbuuuuuurrrrddaaa biiiiirrrr aaattt ollluuusssuu vaaaaarrrr der polis tekrar nerede diye sorar. kekeme: -Toooooooopp diye baslar. Polis yine sinirlenerek telefonu kapatir. Kekeme bir saat boyunca her bes dakikada bir arar ayni seyleri soyler ve sonunda polis telefonu kapatir. Aradan 2 saat geçer ve bu sure içinde kekeme hiç aramaz, Polis tam kurtuldum diye dusunurken kekeme tekrar arar ve -buuuurrr ddddaaaa bbbiiiiiiirrrr aaattttttt ooollluuussssuu vaaaaaarrrrrr der. polis tekrar sorar nerede Topkapi dami? Kekeme soyle der;
Ooorrrraaaaayyyyyyaa ggöööööötttuuuurrrddduuummmmm!!

KEKEME 2
Kekemenin biri birgun Beşıktaş'ta kekeme okulunu ararken okulun yerini bulamamış, en yakınındakı bir bakkala girip: - Kakakakarrdeşşşşş, bubububurraaalarrrrdaddadadadbı kekekemememe okukukukuluuu varmış, nenenenerededede bibibiliyomusususun ? diye sormuş. Bakkalda: - Okulun yerini bilmiyorum ama ağbiy, senin okula hiç ihtiyacınyok bence gayet iyi kekeliyorsun...

İSA
Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis. Hirsiz evin içinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis: ·Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz panik içinde bir köseye sinip ve farkedilmemeyi ümit ederken ses tekrar yükselmis: - Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz sesin kendine seslendigine emin olunca el fenerini açip, sesin sahibini aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla söylemis:- Konusan sen miydin? Papagan tekrar konusmus:- Evet.. Bunun üzerine Hirsiz:- Ama sen Papagansin! Papagan cevap vermis:- Evet ben Papaganim...Isa da Doberman.. Haber: Bir yüzücü 350 Tonluk gemiyi ceker.

REHA MUHTARDAN
R. M. : - Nasıl çekiyorsunuz gemiyi? -Inanc meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir. R.M. : - Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
Haber : Mahkumlar tünel kazarak kaçar... R .M. : Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?
Haber : Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır... R. M. : Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.
Haber : Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır. R.M. : Peki, Bebek şimdi nerede?
Alparslan Türkeş'in cenaze töreninin olduğu gün sevgili Reha Muhtar Show Haber'de şöyle konuşur: -Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.
Reha Muhtar karısını boğarak öldüren adamı programına çıkarıyor. İlk sözü: - Efenim, başınız sağ olsun.
Haber: Cenk Koray'ın oglu DEMİR CAMA(!) kafa atar ve vefat eder... R.M. : - Peki Sayın Cenk Koray, oğlunuz daha önce de sık sık cama kapıya kafa atar mıydı?
Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük çeker: - Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum?
Reha Muhtar, canli yayinda Serafettin Bey'le konusuyor. -Sayin Serafettin Bey kardesim, siz orada var miydiniz, yok muydunuz, efenim? -Yoktum. -Yoktum diyorsunuz. -Yoktum diyorum. -Bak Serafettin sana bir daha soruyorum. Var miydin, yok muydun? -Valla billa yoktum. -Yemin etmenize gerek yok efendim, size inaniyoruz. -Var miydin, yok muydun? -Vardim efendim.. -Peki Serafettin siz demin yoktum diyordun, simdi vardim diyorsunuz. Bu nasil is kardesim? -Yoktum dedim inanmadiniz, ne yapayim? -Ne yapacaginizi ben bilemem efendim. Orasini sen dusun. Var miydin, yok muydunuz? -Hatirlamiyorum. -Hatirlayiniz efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu birlikte izleyelim, sonra sana soracagim.
Araya soz konusu film giriyor. Bir muhabir kapiyi kirip Serafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli kamera (!!) ile cekim yapmak icin izin istiyor. Serafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun uzerine kameraman dinlemiyor, cekimlerini yapip gidiyor.
Yine Reha Muhtar geliyor goruntuye: -Filmimizi izlediniz, Serafettin Bey. Simdi ne diyorsunuz? -Galiba varmisim. -Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz? -Eminim. -Oyleyse eminsiniz yani. -Evet efendim, eminim. -Serafettin Bey eminim diyorsunuz ama pek emin gorunmuyorsunuz..
-Sayin Hamdi Bey iyi aksamlar efendim. Sizin adiniz Hamdi midir, efendim? -Evet Hamdi'dir, Reha Bey.. -Hamdi diyorsun. -Hamdi diyorum cunku nufus kagidimda oyle yaziyor. -Ben nufus kagidinizi sormuyorum efendim. -Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir? -Hamdi. -Nasil yaziliyor? -He, a, me, de, i seklinde.. -Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz. -Peki sahte olan isminiz hangisi? -Benim sahte olan bir ismim yok! -Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz. -Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yesil diyorlar efendim. Siz Yesil misiniz? -Hayir Yesil degilim. -Oyleyse size niye Yesil diyorlar? -Bana Yesil demiyorlar. Hamdi diyorlar. -Yani inkar ediyorsunuz. Sukut ikrardan gelir Hamdi. -Ben sukut etmiyorum, konusuyorum ve Yesil degilim diyorum. -Yesil degilim dediniz ama mosmor oldunuz. Bakiyorum simdi de kizariyorsun. Ne sarardin Hamdi? -Sarardim cunku ben Tanri'nin ogluyum. Her renge girerim. -Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf konusuyorsunuz. -Galiba delirdim. Bana bir doktor lutfen! -Gecmis olsun, Hamdi Bey. Size acil sifalar diliyorum.Iyi aksamlar efendim.
Efenim, bir gun daha boyle gecti, efenim. İyi günler, Türkiye! Aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden Sümbülüzade Vehbi Efendi'nin müstesna bir eseridir. Şiirin hikayesi de şöyle: Bir gün padişah Vehbi Efendi'yi yanına çağırır ve: "Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. Ve işte sonuç aşağıda:
Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana, Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can. * * * Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem, Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan. * * * Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır? Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan. * * * Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam, Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan. * * * Salınarak giderken arkandan ben sokayım, Ard eteğin beline, olmasın çamur aman. * * * Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam, Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan. * * * Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç, Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan. * * * Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim, Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman. * * * Herkese vermektesin, bir de bana versene, Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman. * * * Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin, Esselamun aleyküm ve aleykümesselam. Sümbülüzade Vehbi Efendi
Bar'ın kapısı tekme tokat açılmış.İçeriye giren kovboy yüksek sesle söze başlamış. - Ben Meksika' nın en hızlı kovboyuyum. Biz acı,dert, elem üzüntü nedir bilmeyiz. ve silahını barmen kıza atmış, işaret parmağını havaya kaldırıp patlat demiş. Barmen kız tek kurşunla kovboyun parmağının yarısını uçurmuş. Kovboy kopan yeri yalamış ve herkese benden viski jestini yaparak masanın birine oturmuş. Birkaç dakika sonra kapı yine tekme tokat açılmış. İçeriye giren kovboy yükse ksesle söze başlamış. - Ben Amerika' nın en hızlı kovboyuyum.Bizacı,dert, elem üzüntü nedir bilmeyiz. ve silahını barmen kıza atmış, işaret parmağını ve orta parmağını havaya kaldırıp patlat demiş. Barmen kız tek kurşunla kovboyun iki parmağının da yarısını uçurmuş. Kovboy kopan yerleri yalamış ve herkese benden viski jestini yaparak masanın birine oturmuş. Birkaç dakika sonra kapı yine tekme tokataçılmış.İçeriye giren Temel yüksek sesle söze başlamış. - Ben Türkiye'nin en hızlı kovboyuyum.Biz acı,dert, elem üzüntü nedir bilmeyiz. ve sahnenin ortasına geçip pantolunu ve kilotunu aşağıya indirmiş. Bunugören barmen kız hemen silaha sarılmış ve Temel'in alete nişan almış.Ardından da yüksek sesle: Patlatayım mı? Temel hemen cevap vermiş: -Hayır ! hayır ! Gel em, O kendi PATLAR....... ADI bekçi götürmüş bunu. Karakolda komiser buna sormuş ne geldi başınıza diye. Kadın: -Ay vallahi ben anlatamayacağım, bekçi anlatsın bi zahmet. demiş, bekçi de anlatmaya başlamış: -KomiseriOldukça masumhane bir hikaye ama...

ABUZİDDİN EFENDİ
Abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. Köy erkeklerine ib- ni Sinan`ın kitaplarından haram, helal, doğruluk, iyilik ve de fit- nelik hakkında uygulamalı dersler verirdi. Köy kadınlarına da si- cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık , nakış ve di- kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi. Köydeki bütün çocukları el- ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar hikaye- ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte si- nemaya götürürdü. Evinin bahçesinde yeşil biber, domates ve patlıcan e- kerdi. Bu onun en büyük zevkiydi. Topladığı patlıcan ve biberleri gö- mer, toprağın altında pişirirdi. Sonra da onları tek tek zevkle keçi sü- tüne sokar, tadına doyamazdı. Bu onun en güzel yöntemlerinden biriydi. Am- ma en çok da yemesini severdi, bayağı göbekliydi. Kurufasulye pilav ve ca- cığı görünce ağzının suyu akardı. Üstüne başına çok önem verir ve ta- radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. Kravatlarını ütüler ku- şaklarını beline dolardı. Abuziddin efendi olgun yaşta öldü. Ama ya- şam boyunca millete hizmet etti. Elinden düşüremediği fil dişi ta- rağı mezarının üstünde bir abide gibi durur. Okuma yöntemini değiştirince neler oluyor.. (Bir de birer satır atlayarak okuyun bakalım) m, bir zanlı hanımın arkasından koşarak gelmek suretiyle hanımı yakalamış, dövmüş ve sonra da; derken söyleyeceğini unutuBazen insanların konuşurken doğrudan istediklerini söylemediklerini, aslında birşeyler kastettiklerini anlarsınız. İşte erkeklerin ve kadınların bazı cümleleriyle aslında neler söylemek istediklerinin bir listesi.
KADINLAR:
İhtiyacımız var. (İSTİYORUM) Ne istiyorsan onu yap. (NASILSA BEDELİNİ ÖDETECEĞİM) Konuşmaya ihtiyacım var. (ONAYLANMAYA İHTİYACIM VAR) Konuşmaya ihtiyacım var. (ŞİKAYET EDECEĞİM) Sinirli değilim. (ELBETTE SİNİRLİYİM APTAL HERİF) Romantik olup da şu ışığı söndürür müsün? (SARKAN YERLERİM VAR DA!) Bu mutfak çok kullanışsız. (YENİ BİR EV İSTİYORUM) Yeni gece ayakkabısına ihtiyacım var. (ÖBÜR 60 ÇİFT TOZLU) Beni seviyor musun? (PAHALI BİRŞEYLER İSTEMEK ÜZEREYİM) Beni ne kadar seviyorsun? (BUGÜN BİR HALT KARIŞTIRDIM) Bir dakika içinde hazırım sevgilim. (KALINCA BİR KİTABA BAŞLAYABİLİRSİN) Popom biraz büyük mü? (BANA GÜZELSİN DE) Bir iletişim problemimiz var. (BENİMLE HEMEN UZLAŞ) Hayır bağırmıyorum. (BENİMLE HEMEN UZLAŞSAN ÇOK İYİ EDERSİN) ERKEKLER: Sinemaya gidelim mi? (NETİCEDE SEVİŞİRİZ DEĞİL Mİ?) Yemeğe çıkalım mı? (NETİCEDE SEVİŞİRİZ DEĞİL Mİ?) Seni arayabilir miyim? (NETİCEDE SEVİŞİRİZ DEĞİL Mİ?) Dans edelim mi? (NETİCEDE SEVİŞİRİZ DEĞİL Mİ?) Sizi bir yerden tanıyorum sanki? (AH BİR SEVİŞSEK HARİKA OLUR) Sıkıldım (ARTIK SEVİŞELİM) Seni seviyorum. (HEMEN SEVİŞELİM) Ben de seni seviyorum. (EE, BUNU DA DEDİK, NE BEKLİYORUZ?) Konuşmak ister misin? (BEN AKILLI, ANLAYIŞLI VE İLGİNÇ BİR ERKEĞİM, BENİMLE SEVİŞMEK ÇOK HOŞUNA GİDECEK) Benimle evlenir misin? (BAŞKALARIYLA SEVİŞMENİ GAYRI MEŞRU HALE GETİRMEK İSTİYORUM) Karnım aç (KARNIM AÇ) Uykum var. (UYKUM VAR) Yorgunum. (YORGUNUM) önmüFutbol ile seks arasında bir kıyaslama yapılsaydı nasıl olurdu acaba? Hiç bu kadar benzer yönünün olduğunu üşünmemiştiniz herhalde. * İkisinde de pozisyon zenginligi esastir. * İkisinde de camurlu ortam sevilmez. * İkisinde de motivasyon neticeyi etkiler. * İkisinde de cocuklar problem olur. * İkisi de sifreli kanaldan yayinlanir. * İkisini de dus paklar. * İkisinde de skor onemlidir. * İkisinin de magandasi cekilmez. * İkisinde de ofsayta dusulur. * İkisinde de 'ilk kez milli' olunur. * İkisinde de frikik vardir. * İkisinin icrasi icin de tesis gereklidir. * İkisi de nadiren ertelenir. * İkisinin de profesyoneli kose olur!! * İkisinde de belli bir yastan sonra jubile gereklidir. * İkisi de isinma hareketleri gerektirir. * İkisinin de parali yapilaninda menajerlik sistemi vardir. * İkisinde de sakatlik riski vardir. * İkisinde de arkadan mudahele ceza gerektirir. * İkisinde de deplasman korkusu yasanir.
Tek bir farkla , futbolda elle oynamak yasaktir , digerinde serbest. -Hanım neydi senin AM'ının adı? Gerçekten oldukça ilginç olay bolluğu olan bir ülkede yaşıyoruz. Aşağıda (yanılmıyorsak) Anadolu Ajans kaynaklı birkaç haber bulacaksınız. Okurken komik gelen olaylar gene de "güleriz ağlanacak halimize" sözünü hatırlatıyor her nedense...
Bakalım Neler oluyor Türkiyemizde:
Adiyaman'in Kahta Ilcesi yakinlarindaki Ataturk Baraji Golu kenarinda ailesiyle piknik yapan Kadriye Demir (17), sogumasi icin suya biraktiklari karpuzun kiyidan uzaklastigini gorunce suya atladi. Yuzme bilmeyen Kadriye Demir boguldu.
Diyarbakir'in Baglar Beldesi'nde, Mesut Kup Seker Fabrikasi'nda calisan Mehmet Emin Ekinci (43), depodan kamyona yukleme yaptigi sirada, sirtinda tasidigi 50 kilogramlik seker torbasinin altinda kalarak oldu.
Osmaniye'de, yakalayamadigi tavugu tufekle vurmak isteyen bir kisi, komsusunu agir yaraladi.
Adiyaman'in Sincik Ilcesi Kiran Koyu'nde Kiran Cayi'nda, enerji nakil hattina attigi elektrik kablosu ile akim vererek balik avlamak isteyen Aziz Cetinka ya (15), baligi yakalamak icin suya girince, akima kapilarak hayatini kaybetti.
Malatya'da, uzerine anahtar almayan Timur Celik (36), evine balkondan girmek isterken yere duserek hayatini kaybetti.
Manisa'nin Demirci Ilcesi'ne bagli Can Koyu'nde Y.O. (8), korkutmak amaciyla, babasina ait tufegini ablasi Emine Ozdemir'e dogrulttu. Y.O'nun tetige dokunmasiyla silah ates aldi ve ablasi oldu.
Sivas'in Kangal Ilcesi'nde, Kangal Genc Futbol Takimi'ni kampa goturen otobuste yolculuk eden bir kasaba ait satir, otobusun ust bagajindan, Rusen Karakaya'nin basina dustu. Karakaya kazayi hafif yarali atlatti.
Samsun'un Salipazari Ilcesi Tacalan Koyu'nde Zekeriya Cobanoglu (28), evlerinin onunde bulunan elektrik direginden kacak olarak evine elektrik ce kmek isterken, dengesini kaybederek dustu ve olay yerinde oldu.
Sivas'in Gurun Ilcesi'nde adetlere gore damadi kacirarak sagdictan bahs is almak isteyen Bekir Karaodak'in (27) elindeki tabanca ates aldi. Damadin ya kini Gokhan Ucarci (17) bacagindan yaralandi.
Izmit'te, Gultepe Mahallesi'nde futbol oynamakta olan Mustafa Dulger, kale onune geldigi sirada, yuvasindan cikmis bulunan kalenin borudan yapilmis ust diregi basina dustu. Dulger (11), hayatini kaybetti.
SON SÖZLER Aşağıdakilerin ölmeden hemen önce söylenmis sözler olduğunu belirtince oldukça komik içerik kazanıyorlar..
Gönder gönder, ben tutarim.
Burasi Galatasaray tribünü degil mi?
AAbi çok seri bi araba bu yaaa... Korkma hayatim, arabamizda ABS ve airbag mevcut. Postanede bana ait bi koli varmis onu almaya geldim. Oolum, 5 tas çaldim ruhun bile duymadi. Bakin çocuklar, bu deney seti, kapagi açilinca güvenlik önlemi olarak elektrigi keser. Demek piranha dedikleri sey bu. Hiho, bak Hulusi abi biyiklari ile oynuyom bi sey olmuyo. Ey ruuuuhhh, geldiyseeen... O irmikleri neden aldin Nurhan, helva mi yapican? Niye? Dogalgazin ülkemize hayirli ve ugurlu olmasini diliyor ve dogalgazla çalisan ilk ocagi huzurlarinizda yakiyorum. Evladim, beni karsidan karsiya geçirir misin? Geeel, geeel sag yap geeel... Bah bah bah hala uzunlarla geliyo... Canikom, bu etin tadi sana da biraz garip gelmedi mi? Müjdemi isterim Turhan abi bi kizin daha oldu. Ordular ileri... Allah, allah, allah, allah... Kim bekler lan yesilin yanmasini?! Esek sakasi yapmayin lan... Bekle Cemsit abi ben bi dalip çikicam. Korkma hanim bu saatte kapimizi kim çalacak, tanidik biridir. Hala karli gösteriyor mu hanim? Elektrikçiye ne gerek var canim, ben hallederim. Bak simdi nasil solliycaz... Gel abi burasi boyu geçmiyo. Aya bak aya, kamyon fari gibi !!! Ben denedim korkmayin. Bak Kadri abi, suyun derinligi önemli diil, asil is atlamasini bilmek... Yav Hayrettin abi, burasi Galatasaray tribünü diil galiba... Vakkas abi. senin için öyle böyle diyorlar, dogru mu? Hihoha... Bak gelen sey köpekbaligina ne kadar da benziyor. Rasim abi, kafesin kapisi kapali degil mi? Nalan, bi kibrit yak da bak bakalim ne kokusuymus... Baba... Ben hamileyim. Yapma Satilmis abi, seytan doldurur. Rasim abi su omzumu bi kütürdetsene. Sözünü ger,i alman için sana be? dakka veriyorum. Bu külüstür essahtan 200 yapiyor mu? Ben bunu bilir bunu söylerim Refik. Tren yolculugu en guvenilir yolculuktur. Arkamda duracagina gel de uçurumun manzarasina bak kocacigim... Semra'cigim bak arabanin ibresi 200'u gösteriyor. Valla bak sarhos bile olmadim bacanak. Gel bir büyük daha devirelim sonra yola çikariz. Korkacak bir sey yok sevgilim. Bir imza icin karakola cagiriyorlar... Hepsi bu... Yapma Sefik abi seytan doldurur... Bak bu sana son tras olusum Refik abi. Pesin pesin söylüyorum bu sefer de orami burami kesersen bundan sonra baska berbere tras olurum haberin olsun. Durumum cok mu kötü doktor bey? Nesi var bu kapuskanin? Ben öldükten sonra tablolarim cok para edecek Aysegül.. Bogaza gelip temiz hava almayi iyi akil ettik... Çocugum oynama su arabanin el freniyle... Aaa evler ne kadar yakinlasti Perihan. Sanki uçak çatilarin üstünden uçuyor. Aaaa... Operasyon basariyla tamamlanmistir. Elektrikçiye gerek yok. Ben simdi hallederim... Öyle mutluyum ki. Gazetedeki yildiz falimda yüz yasina kadar yasayacagim yaziyor. Doktora neyin gerek yok. Beni üfürükçü Sabit hocaya götürün. Sssst çocuklar, simdi hepimiz birden sandalin öbür tarafina yüklenelim. Sandal batacak diye Selami'nin ödü kopuyor... Hani bu kontrol kalemi bozuktu? Bak ne güzel gösteriyor iste. Mektubunda diyorsun ki gel gayri. Ibibikler öter ötmez ordayim. Vatan borcu biter bitmez ordayim.. Ulan bir de memleket ilerlemiyor derler. Su bindigimiz asansorler on sene öncesine kadar Yugoslavya'dan getirtilirdi. Bunu bizimkiler yapmis. Ne eksigi var? Iddia etme Ebru'cugum. Fren sagdaki pedal bence... Allah razi olsun ANAP'tan. Ehliyet isinde bürokrasiyi hepten kaldirdilar valla. Gidiyorsun özel sürücü kursuna iki günde ehliyetin hazir... Postanede bana ait bir koli varmis. Almaya geldim.. Ohooo doktorun her dedigini yapsak açliktan ölürüz birader. Hadi yeyin yeyin afiyet olsun... Mujdemi isterim Turhan abi. Bir kizin daha oldu... Teleferikten korkacak ne var hayatim? Hiç teleferik kazasi okudun mu gazetelerde? -Abi, ben bu arabayla gözü kapali 180 yaparim be, ne diyon sen! -Hiii, kocacim! Sen Ankara’da degil miydin? -Baksana, nötr olan tel bu muydu? -Oglum birak o tüfegi, seytan doldurur. -Ulan, biz bugüne kadar kaç bomba imha ettik be! Isimi bana mi ögretiyon, lavuk! Kes su mavi teli! -Sayin seyirciler! Simdi en büyük numaraya geldik. Aslanyn agzini açip, basimi içine sokuyorum. -Bu günkü deneyimizde, basynç altindaki metan gazina elektrik desarji uygulayacagiz. Ortamda oksijen yoksa, bir sey olmaz. -Arkadas, biz denizde büyümüs adamiz. Simdi sana 30 m dipten kum çikarayim da gör. -Burasi eskiden mayin tarlasiymis ama artik bi tane bile kalma... -Fisi çekmeye hiç gerek yok, bu devrede sadece 5 volt var. Hemen hallederim. -Havlayarak üzerimize geliyor, çünkü bu cinsler çok insan canlisidir. -Çekinme, gel. Bu tünelden bu saate kesinlikle tren geçmez. -Korkma, bu silaha 50 yildir tek kursun girmedi. -Parasütü en asagida ben açacagim. -Aslanin kafesi bosken içine bir girelim, bakalim nasilmis? -Bakin simdi su bogayi nasil tek basima devirecegim. -Komutanim, pimini çektikten sonra kaça kadar sayicaktik? -Olum bu mantarlar zehirli degil, bak ben nasil yiyorum. -Amma keskin virajmis yav!! -Evet,Murteza benim, bi durum mu var? -Bak simdi tren durmadan nasil atliycam. -Yapma oglum seytan doldurur. -Kim yagladi bu sarmasiklari? (Tarzan) -Ben zaten ölmüsüm, hadi vur beni. -Dikkat kaptaniniz konusuyor: Eshedü en la ilahe illallah ... (Pilot Temel) -Caniiim!!! Ne kadar sevimli bir köpeksin sen öyle. -Merdiveni siki tut, tamam mi? -Aaaa!! Kim koymus bu kabloyu yolun ortasina? Dur sunu kaldirayim suradan... -Önüne baksana lan! Ne çarpiyon omzuma? -Pardon, isteyerek olmadi. -Evet arkadaslar! Dikkatle izliyorsunuz. Simdi bombanin pimini çekip 10'a kadar sayiyoruz... Bir, iki, üç, dört, bes, al... -Bu kadar korkma canim! Bu yilanlarin hepsinin zehirleri alinmis. -Vay beee!! Ne kadar da yüksekmis bu bina! Insanlar... Arabalar... Buradan karinca gibi gözüküyo. -Oolum! Gel buraya çik. Armutlarin en iyisi agacin yukaris... -Bu barajin ülkemiz için hayirli, ugurlu olmasini diliyor ve hafriyat çalismalarini baslatacak ilk dinamitleri patlatmak için dügmeye basiyorum. -Aklinca beni kandirican öölemiii! Yutar miyim ben o oyuncak tabancayi? -Höst ulan pis inek! Kalk su yolun ortasindan! Ne isin var burda! Deh! Deh! Deh! Ahh! N'oluyo size yaaa? (Hindistan'da) -Uçagin pervanesini görüyon mu? O kadar hizli dönüyo ki sankim dönmüyomus gibi. -Hey garson! Bir adet ketçap getirir misiniz? (El isareti kullanarak.) -Yaklasmayyn!!! Atarim kendimi yoksa. Ahh imdaaaat!!! -Rerere! Rarara! Gassaray, Gassaray, Cimbombom! -Yahu, su öndeki arabanin fren lambalari neden bu kadar sari ve parlak!
Bilgi işlem bedduaları: Mouse'un kırıla. Tık tıklayamayasan . Hatların kopa da hiç bir yere baglanamayasan. Disk'lerin "crash" ola. File'larina virüs bulaşa. Networklerden atılasan. Database'in patlaya. Security key'lerin deşifre ola. Back-uplarin bozulsun da geçmişe dönemeyesen.
Ekonomik beddualar Repo'da açığa düşesen, faiz sana zarar yaza. IMKB 100 endeksin 1600 direncini kıramaya. Uygun kur bulmaya, pozisyon açıgına düşesen Reuters'in arızalana, rate'leri izleyemeyesen. Paran aracı kurumda kala, iç edile; Dövize endeksli kredi alasan. "zede"lenesen Merkez Bankasi para piyasalarina müdahale ede. O sırada sen de orada olasan Halden anlamayan Bireysel Danisman'a denk düşesen Sabah seansında endeks hızla düşe sen panik olup kağıt çıkasan, ikinci seansta endeks kendini toplaya ama iş işten geçmiş ola.
Münferit beddualar Cep telefonuyla konusurken çevirmeye yakalanasan Ucuza aldim diye sevindiğin araban çalıntı çıka. Martı'yı okuyup ruhi bunalıma giresen.
Günümüz Bedduaları Silikonun patlaya insallah Hem fikir, hem zikir suçlusu olasan. Ne yersen ye asit yapa ağzında, bir "falım" çiklet bulamayasan. Kaplama alanı dışında kalasan. Aldığın dolarlar sahte çıka. Susurluk Skandalı'na adın karışa. Bir decoder olamayasin. Güçlü Türk olamayan, persil adam olasın Medyalara gelesin inşallah Talk showlara, reality showlara çıkasan imajın sarsıla. Tam otomatik çamaşır makinen kireçlene, bir gram Calgonit bulamayasan. Siyaset Meydanı'na çıkamayasın. "Maraba Televole" diyesin, Sabah Şekerleri'ne çikasin Reha Muhtara'a konuk olasan. Yeryüzünde tashih hatası gibi dolaşasın. Tereyağlı kedi: KEDİ-TEREYAĞI FİZİĞİ VE YERÇEKİMİNİN KALDIRILMASI KONUSUNDA YAPILAN BAZI YENİ ÇALIŞMALAR ÜZERİNE... Deneyler, supheye yer birakmayan bir aciklikla gostermistir ki, uzerine tereyagi surulmus bir dilim ekmek yere dustugunde, daima yagli tarafi alta gelir... Deney sirasinda, tereyagli ekmegin fiziksel ve kimyasal durumunda bir degisiklik olmadigindan, enerji acisindan gozlenebilecek tek sey, sistemin potansiyel enerjisindeki azalmadir. Ekmegin, tereyagli yuzu alta ya da uste gelecek sekilde dusmesi durumlarinda, kaybettigi potansiyel enerji miktari aynidir; bu yuzden olayi enerji ile aciklamak mumkun degildir. Ancak, ekmek yere yagli yuzu alta gelecek sekilde dustugunde, tereyaginin bir kismi ekmekten ayrilarak yere acilmakta bu da sistemin entropisini onemli olcude arttirmaktadir: Yani, ekmegin yagli yuzu alta gelecek sekilde dusmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artis, ekmegin yagli yuzu uste gelecek sekilde dusmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artistan daha fazladir. Bu durumda, termodinamik kanunlarina uymasi icin, uzerine tereyagi surulmus bir ekmek diliminin, yere duserken, yagli tarafini alta getirmeye calisacagi aciktir. Tereyagli Ekmek Kanunu'nun ilkeleri hakkinda yaptigimiz bu hatirlatma, gunumuz fizikcilerinin yercekimini kaldirma konusunda yaptiklari calismalari daha iyi anlamamiza yardimci olacaktir. Bildigimiz gibi, baska bir fizik kanunu da; bir kedinin pencereden firlatilmasi durumunda, yukseklik ne olursa olsun, dort ayagi uzerine dusecegini soylemektedir. Bu durumda akla gelen ilk soru, bir kedinin sirtina tereyagli bir ekmek dilimi, yagli yuzu uste gelecek sekilde baglanip, kedi ve tereyagli ekmekten olusan bu sistem pencereden atildiginda, ne olacagidir. Kedi mi dort ayagi uzerine dusecektir; yoksa, tereyagli ekmegin yagli yuzu mu yere carpacaktir?... Haylaz bir cocuk, bu deneyi sahsen yapmayi dusunebilir; ancak, sonuca bazi akil yurutmelerle ulasmak da mumkundur. Tereyagli Ekmek Kanunu, ekmegin tereyagli yuzunun yere carpmasi gerektigini acik sekilde ifade ederken; kedi aerodinamigi, kedinin sirtustu yere dusmesinin olanaksiz oldugunu belirtmektedir. Doganin, bu ikilemi uzerine, kedi ve tereyagli ekmekten olusan sistemin, yere dusmesini aglamasi imkansizdir. Iste bu yuzden, sirtina tereyagli ekmek baglanmis bir kedi, pencereden atildiginda yere dusmez... Insanlarin hayalini asirlardir susleyen yercekimini alt etmenin sirri, iste bu sekilde cozulmustur. Tereyagli bir kedi, pencereden firlatildiginda, kedisel dondurme kuvveti ile tereyagsal cekim kuvvetinin dengelendigi belirli bir yukseklikte durur. Bu yuksekligi ekmegin uzerinden bir miktar tereyagi alarak arttirmak ya da kedinin ayaklarindan birini kopararak azaltmak mumkundur. Esasen bu teknik, gezegenler arasi yolculuk yapmayi basarmis turler tarafindan yaygin sekilde kullanilmaktadir; bir UFO'ya yaklasildiginda duyulan gurultu de milyonlarca kedinin miriltisindan baska bir sey degildir. Bu teknigin tehlikeleri de yok degildir. Kedinin tereyagli ekmegi yedigini dusunun; boyle bir durumda facia kacinilmazdir. Bu durumda kediler dort ayaklari uzerine duserler; fakat, ancak dis yuzeyleri hava ile surtunmeden dolayi ak kor haline gelmis, ici ofkeli uzaylilarla dolu, dev uzay gemisi kafalarina dusunceye kadar yasayabilirler... Bu sorunu cozmek icin, bir cok arastirma ekibi, azimle, tabi kedilerin hosuna gitmeyecek bir tereyagi gelistirmek icin calismaktadir. Fistik ezmesi oldukca umut verici gorunmekle birlikte, deneyler halen surdurulmektedir... Dünyanın en komik kazası -- bu olayın da gerçek olduğuna dair söylentiler var ama ne kadar doğru bilinmez tabii.. Sayın şantiye şefim; İş kazası tutanagina planlama hatasi diye yazmistim. Bunu yeterli gormeyerek ayrintili anlatmami istemissiniz. Su anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen asagida anlattigim gibi olmustur: Bildiginiz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250 kg kadar olduğunu tahmin ettigim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu. Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım, altıncı kata ciktim. İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım. Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere baglayip tekrar yukari ciktim. Butun tuglalari variledoldurdum. Asagi indim, bagladigim ipin ucunu cozdum. Ipi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasil bulmayayim? Benyaklasik 70 kiloyum. 250 kilogramlik varil suratle asagiya duserkenbeni yukari cekti. Heyecan ve saskinliktan ipi birakmayi akiledemedim. Yolun yarisinda dolu varille carpistik. Sag iki kaburgaminbu sirada kirildigini saniyorum. Tam yukari cikinca, iki parmagim iple beraber cikriga sikisti. Parmaklarim da bu sirada kirildi. Bu esnada yere carpan varilin dibi cikti ve tuglalar etrafa sacildi.Varil hafifleyince, bu sefer ben asagi inmeye varil yukari cikmayabasladi ve yolun yarisinda yine varille carpistik. Sol bacagimin kavalkemigi de bu sirada kirildi. Can havli ile ipi birakmayi akil ettim.Basimi yukari kaldirdigimda bos varilin suratle uzerime geldiginigordum. Kafatasimin da boyle catladigini saniyorum. Bayilmisim, gozumu hastanede actim. Cenab-i Hak'tan tum kullarini boyle görünmez kazalardan korumasini diler, hurmetle ellerinizden operim. Duvarci ustaniz ... Çocukluğumuzun çizgi filmleri. Bazılarımız belki de hiç görmedi bu çizgi filmleri ama en azından ismini duymuştur herkes diye tahmin ediyoruz. "Zuxxi" tarafından yazılan bu yazının bazı bölümleri muzır neşriyat yasasını delecek nitelikte olmasına rağmen çok başarılı bir yazı.

Biberleyelim
Süper bir seydi. Sadece tek bir hikayeden olusan, devami falan olmayan bir çizgi filmdi. TRT aksamüstleri bisey bulamadigi vakit cart diye bunu sürerdi ekrana. Bir beyzbol topunun hayati islenirdi. Beyzbolcular "Haydi sunu biberleyelim" diyerek bu topu birbirlerine atarlardi. Zaman zaman cani yanardi minik topun. Çok önemli bir maçta çok önemli bir oyuncu tarafindan sahanin disina atilmasi ve imzalanip özenle saklanmasi ile biterdi.Çok severdim çok. Okulda bizden daha zayif kisileri ele geçirmek ve "Sunu biberleyelim ha haha"sesleriyle birbirimize atmak gibi ayica bir eglence saglamisti bizlere. Seni hiç unutmayacagiz minik top. Hergün trafikte saatlerimiz geçiyor, genelde de kötü kullananlara laf yetiştirmekten bıkmıyoruz. "Nasıl ehliyet vermişler buna" sorusunu sormayanımız yoktur bugüne kadar. Aslında birazcık sorunun temeline inince problemin sebebi ortaya çıkıyor. Buyrun işte ülkemizde ehliyet almak isteyenlerin cevaplamakla yükümlü olduğu sorulardan bazıları.. (İsteyenler için kaynak : Sürücü Kursu Eğitim Rehberi, Derya Dağıtım A.Ş. 1 - Asagidaki islemlerden hangisi ilkyardimdir?
a) Yaralanan kisiyi dovmek b) Itfaiye cagirmak c) Komsulari yardima cagirmak d) Kanamayi durdurmak
2 - Ilkyardim cantasi aracin neresinde bulunmalidir?
a) Arka sag tekerin icinde b) Aracin icinde arka sag tarafta. c) Motor kaputu icerisinde d) On torpido gozunde
3 - Shock pozisyonu asagidakilerden hangisidir?
a) Sirt ustu yatis, ayaklar biraz yukarida, ustu ortulu b) Sandalyede oturma, kollari yukari kaldirma c) Diz ustu oturarak kafa sallama d) Masanin uzerine cikip kitap okuma
4 - Derin yaniklara olay yerinde asagidakilerden hangisi uygulanir?
a) Bas agrisi hapi b) Mantar merhemi c) Sampuan d) Soguk su-buz
5 - Gunes carpmasi sonucunda hastaya asagidakilerden hangisi uygulanir?
a) Gunes carpinca denize atilir. b) Bele kadar kuma gomulur c) Vucut sicakligi yavasca dusurulur d) Kendi kendine iyilismesi beklenir
6 - Donma sonucu uyku durumunda olan kimseye asagidakilerden hangisi uygulanir?
a) Uyumamasi saglanir b) Yataga yatirilir ve uyumasi beklenir c) Beraber uykuya yatilir d) Hicbiri?
7 - Burun kanamasi olan bir kazazadeye asagidakilerden hangisi yapilir?
a) Saclari yolunur b) Saclarina masaj yapilir c) Sicak kuvet icine oturtulur d) Buruna tampon konulur
8 - Bilinci kaybolmus kazazedenin soluk yolunun tikanmamasi icin asagidakilerden hangi pozisyon verilir?
a) Amuda kalkacak sekilde b) Sirt ustu yatacak sekilde c) Sirtustu yatirilir d) Sabit yan pozisyona alinir
9 - Acik karin yaralanmalarinda organlar disari sarkmissa ne yapilir?
a) Disaridaki organlar poset icerisine konur b) Organlar yara uzerine toplanarak islak bezle ortulur c) Disariya cikan organlar kesilir d) Hic dokunulmaz
10 - Sicakvurmasi sonucu bayilan kimseye asagidakilerden hangisi once uygulanmalidir?
a) Derhal kuvvet icerisine yatirilmalidir b) Ilac icirilmelidir c) Fikra anlatilmalidir d) Serin bir yerde shock pozisyonuna alinir
11 - Solunum zorlugu olan kisiye ilk is olarak ne yapilir?
a) Basi oksanir b) Agiz boslugu temizlenir, sonra bas arkaya bukulur c) Agzi kapatilir, hastaneye nakledilir. d) Yapay dis takilir
12 - Yanik yarasi olan bir kazazedenin yarasi uzerine asagidakilerden hangisi uygulanir?
a) Sac jolesi surulerek b) Yogurt urulerek c) Zeytinyagi surulur d) Temiz, islak bez ortulebilir
13 - Kiriklar neden tespit edilmelidir?
a) Kazazednin rahat kahvalti yapmasi icin b) Kazazedenin rahat uyumasi icin c) Kirik kemik uclarinin komsu organlara batarak buyuk yara acmamasi icin d) Kirigin tespitinin onemi yoktur.
14 - Asagidaki vakalardan hangisinde yarali yan yatis pozisyonuna alinir? a) Bogulan kisilerde gogus kemigi kirik olan yaralilar b) Onemli degil c) Egzost gazi ile zehirlenenler d) Karnindan yaralanmis olanlar
15 - Iki ayagi olmayan surucu adayi ortopedi hekiminin verecegi karara gore hangi sinif surucu belgesi alabilir?
a) Boyle sey olmaz b) A sinifi alabilir c) E sinifi alabilir d) H sinifi belgesi alabilir
16 - ilkyardim cantasi ile ilgili olarak asagidakilerden hangisi dogrudur?
a) Yayalarda ilkyardim cantasi bulunur b) Deniz araclarinda ilkyardim cantasi bulunur ve uygulanmaz c) Herhangi bir trafik kazasinda kullanmak icin bulundurulur d) Insan hayatinin onemi yoktur
17 - Yanik yarasi olan bir kazazedenin yarasi uzerine asagidaklierden hangisi uygulanir?
a) Tuzlu su dokulur b) Ayran surulur c) Salca icirilir d) Temiz islak bez ortulur
18 - Omurga yaralanmasi olan kazazede oturtulursa ne olur?
a) Vucut sicakligi artar b) Yara mikrop kapar c) Felc olur d) Saclari dokulur
19 - Ilacla henuz intihar ettigi farkedilen kimseye ne yapilir?
a) Kusturulur b) Su icirilir c) Asit icirilir d) Denize goturulur Değişik meslekten insanların Fil avına çıktığını düşünün. Sonuçlar aşağıdaki gibi olacaktır tahminen. MATEMATİKÇİLER
Matematikçiler fil avlamak için Afrikaya giderler; fil olmayan herşeyi dışarı atıp geri ne kalırsa, onu avlarlar. DENEYİMLİ MATEMATİKÇİLER
Bir önceki adımdaki işlemi yapmadan önce, en az bir filin bulunduğunu ispat ederler. MATEMATİK PROFESÖRLERİ
En az bir filin bulunduğunu ispat ederler; ve onun bulunup yakalanma işini yüksek lisans öğrencilerine ödev olarak verirler.
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ 1. Afrika'ya git. 2. Ümit Burnundan başla 3. Düzenli bir şekilde tüm kıtayı doğudan batıya tarayarak kuzeye doğru ilerle. 4. Her tarama adımında; 4a. Görülen tüm hayvanları yakala 4b. Her yakalanan hayvanı bilinen bir fille karşılaştır. 4c. Bulunca dur. DENEYİMLİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ Yukarıdaki algoritmanın durmasını garantilemek için Kahire civarına önceden bir fil yerleştirirler. ASSEMBLY DİLİ PROGRAMCILARI Bu algoritmayı, ellerinin ve dizlerinin üzerinde emekleyerek izlemeyi tercih ederler. DONANIM MÜHENDİSLERİ Afrika'ya gidip, rengi gri olan hayvanları rastgele yakalamaya başlarlar. Ağırlığı, daha önceden bilinen bir filinkinden yüzde on beş fazla veya az bir hayvana rastlayında dururlar. EKONOMİSTLER Bu meslek grubundakiler fil avlamazlar; ancak yeterli ücret ödendiği takdirde, fillerin kendi kendilerini avlayacağını düşünürler. İSTATİSTİKÇİLER Peşpeşe N kez rastladıkları hayvana "FİL" adını verip, onu avlarlar. MÜŞAVİRLER Fil avlamazlar. Aslında hiç bir şey avlamazlar; Ama, fil avlamak isteyen insanlara saat ücreti karşılığında tavsiyede bulunurlar. YÖNEYLEM ARAŞTIRMACILAR Avcının şapkasının büyüklüğü ile kullanılan mermilerin renginin fil avlama stratejileri üzerindeki etkisini araştırırlar. Tek istedikleri, birilerinin kendilerine "fil" adı verilen nesneyi tanımlamasıdır. POLİTİKACILAR Fil avlamazlar; sadece sizin avladığınız fili kendi seçmenleriyle paylaşırlar. AVUKATLAR Fil avlamazlar. Sadece fil sürüsünü izleyerek, sürünün ardında bıraktığı gübrenin mülkiyetinin kime ait olduğunu tartışırlar. ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER Geniş kapsamlı "fil avlama" stratejileri oluştururlar; ancak bu çalışmaları sırasında fillerin; tarla farelerine benzeyen, sadece sesleri biraz daha kalın olan yaratıklar olduğunu kabul ederler. KALİTE KONTROL DENETÇİLERİ Fillerle ilgilenmeyip, avcıların jipe eşyalarını yüklerken yaptıkları hatalarla uğraşırlar. SATIŞ TEMSİLCİLERİ Fil avlamazlar. Tüm zamanlarını yakalamadıkları filleri satmaya çalışarak ve sezon açılmadan 2 gün önce malı teslim edeceklerini iddia ederek geçirirler.. BİLGİSAYAR YAZILIMI SATICILARI Yakaladıkları ilk hayvanı sevkedip, "fil" faturası keserler. BİLGİSAYAR DONANIMI SATICILARI Tavşan yakalayıp; bunları griye boyayıp "Masa Üstü Fil" diye satarlar.
Aşağıdaki isim listesindeki isimlerin çoğunun Turkcell abone listesinden alındığına, yani gerçek olduklarına dair bir açıklama var ama ne kadar doğru bilinmez tabii. (Yanlış anlaşılmasın lütfen, isimler sadece değişik, alışılmadık oldukları için komikler..) İlk olarak sizin gönderdiğiniz isimler:
Senbilin NEYAPTIN**Olgun PORTAKAL**Bilgi SAYAR***Ethem ABASIKELEŞ***Korkut KORKMAZ***Pekgüzel TAVASAPI Göksenin EKİYORUM**Mali Müşavir Osman AÇIKGÖZ Muhasebeci Ahmet KAPTIKAÇTI Ahmet ÖZYİRMİDOKUZ Esra PEKÖMÜR Neren KIVIRCIK Aşure ??? Üzüm ??? YAZI TURA Veee Turkcell Abone listesinden alındıkları iddia edilenler:
Sehriye PILAV Ahmet Mehmet VELI Mukaddes CALISYE Hakki KISAADAM Kurtis SISKO Ömürlü DOGRUGIDEN Oktay DOLMASEVER Rüstü DÜZER Gülhanim ELLERGEZER Nabi DALGA Sanayi HOROZ Cömert VARLIK Masallah AKGÜN Haci SARKINTI Kayyum KONAKLI Yagmur SAGNAK Bora SAGNAK Jinekolog Dr. Kaya BILIR Dis Hekimi Oya BILIR Faruk ARTIK Nazim ENGINAR Tüccar ASLAN Keklik ASLAN Arı BALCI Petek BALCI Kaymak BAL Avukat Güven KURTUL Cemal MORDALGA Muhterem ÖGRETMEN Musa PASTIRMA Kadir KILLI Fatih IPTEKESEROGULLARI Ayse DONSUZ Yosma ALVER Selma VEREN Dünya MALIDÜZDÜR Kibar ZORBA Ümit VAR Jandarma KIZKACIRAN Öznur PALAVRACI Incil TEVRAT Insaf YILDIRIM Demir BAYGIN Hayati KOPYA Fazli KONT Muhlis DÜNYADAGÜLMEZ Fikri FAIZ Satilmis DÖNEKOGLU Edenbulur YILMAZ Recep DÜDÜKCÜ Sakin ZEYTIN Kibar DELI Cebrail GÖRÜR Abdulhalim PIRASA Behcet BECERIR Cansin BIRICIK Huriye YEDICOCUKLU Istiklal YARATILIS Güler GÜLER Ali AL Teslim SÖYLEMEZ Güclü KUVVETLI Cetin CEVIZ Sezer YAN Parla YAN Huriye DELERGECER Seyla BOYNUINCEOGLU Köse SICAK Bucak SICAK Tutam SICAK Satilmis DAGDEVIREN Satilmis BOSTAN Gudbettin KUS Sise INCE Efsane ÇILEK Rahime ISER Herkül DEMIRTAS Cemal PASA Halim HARAP Aziz CUBUGUUZUN Fatma DONUKARA Süleyman PEKYUMURTA HOROZ - Ulan 1 ay icinde aldigim 3.horoz bu da ibne cikti. BAHTSIZ
Dogustan bahtsız bir adamın bi gun ucak yolculugu yapmasi gerekiyomus. binmeden evvelde "ben bahtsız bir adamim herhalde bu ucak yolculugunun sonu pek iyi olmayacak" diye icinden gecirmis. ucak yolculugunun 10. dakkasinda pilot "irtifa kaybediyoruz, lutfen bagajlari atalim" demis. herneyse bagajlar atilmis, fakat 10 dk. sonra pilot "maalesef hala irtifa kaybetmekteyiz, kura cekicez ve kalacaklar namina herkes kaderine razi olup atlayacak" demis. bizimkiside "ben bahysiz bir adamim, ilk kurada ben cikmazsam sasarim" diye icinden gecirmis. kura cekilmis v bizim adama cikmis. bizimkisi isyan etmis v yolculara hayatinda yasadigi turlu turlu sanssizliklari, basindan gecenleri kisaca annatip, son ricasinda bulunmus :"tek istegim olmeden once seytanin bacaani kirabilmek, bi soru soriim, bilemezseniz ikinci atlicam, bilirseniz gene ilk atlamaya hazirim" diger yolculardan kimse de birinci atlamak istemediginden ve 1kac yuz yolcu icinden elbette adamin sorusunu bilebilecek birisinin cikacagini dusunerek adamin istegini kabul etmisler. adam sormus : "ben v yanimdaki adamin toplam kac tasagi var?" tum yolcularda hep bir agizdan "doooort" demisler, bunun ustune adam pantolonunu indirmis v sanssizlik sonucu tek kalmis tassaani gostermis. Derken diger yolcu da indirmis, ama o uc tasakliymis....

YANLIŞ ANLAMA
Dunyaca meshur, zengin, yakisikli bir isadami, Istanbulun unlu bir restoraninda 10 kisilik bir rezervasyon yaptirip masada kus sutunun bile eksik olmamasini soyler. Restoran, aksama gelecek konugu agirlamak icin tam tesekkullu bir masa hazirlar. Saat 20:00 gibi, beklenen konuk gelmistir. Fakat 10.kisi degil sadece kendisi ve omuzundaki bir kus ile; Adam yavas yavas tabagindaki eti yer ve sarabindan bir yudum ictikten sonra parmagini siklatir ve omuzunda oturan kus ucarak 5.dakika icerisinde masada ne var ne yok yer bitirir ve tekrar adamin omuzuna konar. Restorandakiler saskin saskin bakarken Adam garsonu cagirarak masayi yeniden donatmasini ister. Masa tekrar donatilir ve adam yine yavas yavas tabagindaki eti yer ve sarabindan bir yudum ictikten sonra parmagini siklatir ve omuzunda oturan kus ucarak 5.dakika icerisinde masada ne var ne yok yer bitirir ve tekrar adamin omuzuna konar. Restorandakiler iyice sasirmis bir halde bakarken Adam garsonu cagirarak masayi yeniden donatmasini ister. Buna dayanamayan garson sorar; - "Beyefendi affedersiniz ama bir aciklama yapar misiniz " Adam gayet sakin - "Tabi " der ve anlatmaya baslar. - "Gunun birinde yolda ihtiyar bir adama yardim ettim, meger adam cinmis, ve benden uc dilek istememi soyledi. O zamanlar fakir oldugum icin ilk dilegim cok para sahibi olmakti, o gunden beri kurekle para harcarim bitmez. Ikinci dilegim cevremde cok kadin olsundu; hic eksik olmadilar ucuncu ve son dilegimse doyumsuz bir kus sahibi olmakti, Yanlis Anladi Pezevenk Cocugu der."

FIKRA

Bes seneden beri Temel ile Fatma kizlice aksamlari bahcede bulusurlar. onlar birbirine o kadar asikki aynen mecnun ile leyla gibi. sadece 45 dakika göresebiliyorlar. Ee gün gecdikce geciyor ikiside 27 yaslarina geldiler. Bir aksam temel ile fatma yine bahcede bulusurken Fatma birazcik sinirliydi. Temel fark edip sordu sevgilisine ." Sana ne oldu?" fatmada," yahu temel artik olumuyor. Artik millet fark edecekler diye korkuyorum". Temelde " ne yapalim?" Fatma " evlenmeliyiz!" Temel," Ama bizi bu yasda daha kim alirki?"

FIKRA

TEMELLE DURSUN ORMANDA YÜRÜRKEN DURSUN TEMELE ULA TEMEL ORMANIN GÜZELLİĞİNİ GÖRÜYORMUSUN NE KADAR GÜZEL TEMELDE ULA UŞAĞUM AĞAÇLARDAN BİRŞEY GÖRÜNMÜYOR... :-) ;-)

FIKRA

Temel Fadime'ye, ver elini tutayım demiş. Fadime ise Temel'e, gerek yok ben taşırım demiş.

FIKRA

Adamin biri bayagi gunah islemis. Bir papaza gunah cikartmaya gitmis.
-Papaz efendi ben cok gunah isledim. Mesela dun komsunun kucuk kizi geldi.Yagmur yagdi simsek cakti ben bir gunah isledim.
- Allah affeder oglum.
- Onceki gun de buyuk kizi geldi.Yagmur yagdi simsek cakti ben bir gunah isledim.
- Allah affeder oglum.
- Daha onceki gun de komsumun karisi geldi.Yagmur yagdi simsek cakti ben bir gunah isledim.
- Tamam oglum Allah affeder affeder de, sen yavas yavas gitsen.Hava da bozmaya basladi zaten.

FIKRA

FAKİR BİR AİLENİN MAKARNAYI ÇOK SEVEN BİR OĞLU VARMIŞ, BABASI BİRGÜN EVE 10 PAKET MAKARNA GETİRİP HANIM ÖLMEDEN ÖNCE ŞU BİZİM OĞLANINI MAKARNAYA DOYDUĞUNU GÖREYİDE GÖZLERİM AÇIK GİTMESİN, BÜYÜK EKMEK TENCERESİNDE PİŞİR ÖNCE OĞLAN YESİ SONRADA BİZ YERİZ DEMİŞ. KADIN KOCAMAN EKMEK TENCERESİNDE MAKARNAYI PİŞİRMİŞ VE DIŞARDA TOP OYNAYAN ÇOCUĞU İÇERİ ÇAĞIRMIŞ, KOCAMAN TENCEREDEKİ MAKARNAYI GÖREN ÇOCUĞUN SEVİNÇTEN GÖZLERİ YERİNDEN FIRLAMIŞ. HADİ YEMİYORMUYUZ DEMİŞ. BABASI OĞLUM BİZ YEDİK SEN YANLIZ YİYECEKSİN DİYİNCE.. ÇOCUK BİR ANNESİNE BİRDE BABASINA BAKMIŞ VE ULAN SİZ NEKADAR YEDİNİZKİ BANADA BUKADAR KALDI DEMİŞ.....

FIKRA

amerikalı bir mühendisle bizim temel istanbul da geziyorlarmış galata kulesini görmüş -bunu ne kadar zamanda yaptınız diye sormuş temel -1 ay demiş amerikalı -biz bunu 1 haftada yaparız demiş gezerlerken bu seferde sultanahmet camiini görmüş -peki demiş -bunu ne kadar sürede yaptınız temel -6 ay demiş amerikalı -biz bunu 3 ayda yaparız demiş yine gezerlerken boğaz köprüsünden geçiyorlarış amerikalı sormuş -bunu ne kadar sürede yaptınız temel -5 ay demiş amerikalı -biz bunu 3 ayda bitiririz demiş sonrada fatih sultan mehmet köprüsünü görmüş amerikalı böbürlenerek -bunu ne kadar sürede yaptınız demiş temel bu sefer -Allah Allah demiş -dün geçtim bu yoktu ne zaman diktiler acaba

FIKRA

Sevgili oglum Temel, Senin hızlı okuyamadıgını bildigim için bu mektubu yavaş yavaş yazıyorum.Artık, senin büyük şehre gittigin sırada yaşadıgımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, insanların başına genellikle evlerinin 2 km civarındaki bölgelerde kaza geldigini okumuş; o yüzden taşındık. Sana yeni adresi veremiyorum çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri degişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler. Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine 4 gömlek koydum, çalıştırmak için duvardakizinciri çektigimden beri bir daha o gömlekleri görmedim. Geçen hafta sadece iki kez yağmur yagdı. ilki 3 gün sürdü; ikincisi ise dört gün. Benden istedigin yelegi postaya verdim, ancak halan, o koca dügmelerle paketin çok agır olacagını söyledi; o yüzden dügmeleri kopartıp yelegin cebine koyduk. Orada bulabilirsin. Sevgiler, Annen (Safinaz) NOT : Sana biraz da para gönderecektim ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum.

FIKRA


BIRGUN UCAKTA BIR INGILIZ,BIR ALMAN VE BIRDE BIZIM TEMEL VARMIS.UCAGIN YERE DUSMESI SONUCUNDA BU ÜCÜ BIR ADADA YALNIZ KALMISLAR.FIKRA BUYA..BIR ANDA ALLAADININ SIHIRLI LAMBASI GELIR. INGILIZE SORAR:
-DILE BENDEN NE DILERSEN? INGILIZ CEVAP VERIR: -BENI ULKEME GONDER! VE INGILIZ ULKESINE GONDERILIR.SIRA ALMANA GELIR.ODA ULKESINE GITMEK ISTEDIGINI SOYLER.ÜCÜNCÜ OLARAK TEMELE SORULUR: -DILE BENDEN NE DILERSEN!!! -YAW USAGUM BEN BURDA YALNUZ KALDUM.ARKADASLARIMI GERI GONDER... HAHAHHAHAHAHHAHAHAHHHAHAH

FIKRA

Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis. Hirsiz evin içinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis: ·Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz panik içinde bir köseye sinip ve farkedilmemeyi ümit ederken ses tekrar yükselmis: - Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz sesin kendine seslendigine emin olunca el fenerini açip, sesin sahibini aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla söylemis: - Konusan sen miydin? Papagan tekrar konusmus: - Evet.. Bunun üzerine Hirsiz: - Ama sen Papagansin! Papagan cevap vermis: - Evet ben Papaganim...Isa da Doberman

FIKRA

Temel yeni bir volkmen satın almış.Kulağına takarak yolda yürümeye başlamış.Aniden dişine ağrı girince başlamış doktor aramaya.Nihayet bir doktor bulup içeriye girmiş.Doktora dişinin çok ağrıdığını söyleyince doktor oturun bir bakayım demiş.Temel koltuğa oturunca doktor kulaklıkları çıkarmasını söylemiş.Temel "sakın ha aman elleme yoksa ölürüm demiş" Doktor hayret içinde "beyefendi kulaklıkla ölmenin ne alakası var"deyince Temel "sen bilmezsin aman ha elleme"demiş tekrar.Doktor iyice merak etmiş tekrar "beyefendi lütfen dalga geçmeyinde kulaklığı çıkartın"demiş.Temel tekrar"Aman ha ölürüm sakın elleme"deyince doktor sinirlenerek kulaklığı çekip almış Temelin kulağından.Birde bakmışki Temel ölmüş.Heyecanla kulaklığı alıp takmış birde ne duysun " NEFES AL NEFES VER " diyor.

FIKRA

Kanada Bankasına birgün güzel bir kadın gelir ve banka müdürünün yanına oturarak çok yüksek bir rakam söyleyerek hesap açmak istediğini söyler... Müdür çok sevinir ve hemen işlemlerini yapmaya başlar... Bu arada müdürü merak eder, bu kadın bu kadar parayı nasıl kazandı diye... Merakını yenemez ve kadına sorar " Hanımefendi çok özür dilerim ama çok merak ettim, bu kadar parayı çok uzun sürede kazanmış olmalısınız herhalde!" diye. Kadın : "Hayır efendim çok kısa sürede kazandım" der... Banka müdürü hayretler içinde tekrar sorar "Hanımefendi piyango veya miras falanmı vurdu diye... Kadın : "Ben bu parayı herkesle iddiaya girerek kazandım... Ve hiç bir iddiamda da kaybetmedim... der. Banka müdürü yine hayretle nasıl olur efendim hiçbir iddiayı kaybetmediniz... Kadın : "Efendim inanmıyorsanız sizinle de iddiaya girelim ve görün" der... Banka Müdürü : "Peki" der.. Kadın : "Peki iddiayı ben söylüyorum, sizin yumurtalıklarınız karedir ve ben bunun üzerine 100.000 Dolar'a iddiaya girerim"... Banka Müdürü : Gülmeye başlar "Hanımefendi nasıl olur, benim doğduğumdan beri yumurtalıklarım yuvarlaktır ve bu hiçbir zaman değişmedi"... Kadın : Peki ozaman bu kadar eminseniz benimle iddiaya girin" der... Banka Müdürü : "Peki" der... Kadın bu iddiayı resmiyete dökmelerini söyler ve yarın avukatıyla birlikte geleceğini söyler... Banka müdürü kabul eder. Akşam eve gidince aynanın karşısına geçer. Yumurtalıklarına bir öyle bir böyle bakar fakat kesinlikle yuvarlak der ve bu kadın bu sefer iddiayı kaybedecek diyerek ertesi günü bankaya gelir. Kadında avukatıyla bankaya gelir... Ve otururlar Kadın banka müdürüne iddiasını yineler ve "KARE" der... Banka müdürü : "Hayır efendim yuvarlak bu sefer iddiayı kaybedeceksiniz der... Kadın bunun üzerine "İnanmam için görmem gerekir, bana gösterebilirmisiniz? lütfen" der... Banka müdürü hemen pantolonunun indirir ve gösterir... Kadın hayretler içinde bakar ve gerçekten yuvarlak, elleyebilirmiyim diye sorar, tabi der banka müdürü... Kadın bir orasını bir burasını eller... Bu sırada avukatı eliyle başına vurarak eyvah der... ve dışarı çıkar. Kadın banka müdüründen özür diler ve bu sefer siz kazandınız özür dilerim, gerçektende yuvarlakmış der... Ve 100.000 Dolar'ını verir... Banka müdürü parayı alır ve sorar herşeyi çok iyi anladım, iddiayı kaybettiniz ve paramı ödediniz... Ama avukatınızın üzgün bir şekilde neden dışarı çıktığını anlayamadım... der... Kadın : "Efendim ben size söylemiştim hiçbir iddiayı kaybetmem diye... Buraya gelirken onunla da 350.000 Dolar'ına iddiaya girdim. Herkesin içinde ben Kanada Bankasının müdürünün yumurtalıklarını elleyebilir miyim elleyemezmiyim diye... Kaybettiği için bu kadar üzgün dü... der.

FIKRA

Adamın biri gece olunca bir bara gitmiş, içeriye girince hey barmen herkese benden bir içki dök , kendinede bir içki dök demiş. Barmen herkese ve kendine içki döküp içmiş. Hesap ödeme vakti geldiğinde adam param yok demiş , barmende adamı bir güzel dövmüş ve dışarıya atmış.
Ertesi gece adam yine bara gelmiş, barmen herkese benden bir içki ver demiş. Ama kendine dökme demiş. Barmen niye bana içki yok yaw demiş.
Adam barmene yoooo demiş sen içince sapıtıyorsun demiş.

FIKRA

Adamımız çok elit bir tabakanın bulunduğu bir partiye katılır. Elde kadehler, saygın konuklar ciddi konuları konuşmakta, düzeyli espriler yapmaktalar. Derken adamımız "Bir dakika beyler size bir bilmecem" diyerek davetlileri susturur ve bilmecesini sorar.
- Elim cebim de, cebim delik, elimde ne var ?
Birden içerinin havası değişir, yüzler gerilir, kaşlar çatılır. Gözler ev sahibine çevrilir. Ev sahibi tereddüt etmeden uşağa döner.
- John ! Beyefendinin paltosunu getir. Kendileri gidiyorlar der.
Adamımız telaşla
- Bir dakika beni yanlış anladınız. Elim cebimde elimde bir dolar var.
Neyse ortam sakinleşir. Konuklar gülmeye başlarlar. Derken adamımız on dakika sonra tekrar kalabalığı susturur. Bilmece soracağını söyler.
- Elim cebimde, cebim delik, elim de ne var ?
Konuklardan biri derhal cevap verir.
- Bunu bilmeyecek ne var. Tabiki bir dolar var.
Adamımız tereddüt etmeden uşağa döner.
- John paltomu getir.

FIKRA

hoca birgün essekiyle giderken esek birden durmus ne etiyse yürütememis ordan gecen komsususormus sormus neoldu hocam Hocada durumu anlatmis demis komsusu hocam esekin götüne biber sür o zamman yürür demis ve gitmis hocada biberi almis ve eseke sürmüs esek cok hizlanmis bukezde hoca yetisememis sonra oda biber sürmüs busefer hoca eseki sollamis evin önünden gecerken hanimina demis arkadan gelen esseki tutun BENIM NEREYE KADAR GIDECEGIM BELLI OLMAZ

Bir hırsız bir gün gözüne kestirdiği bir zenginin evini soymaya karar verir.Evi takip eder ve evde hiç himsenin olmadığı bir akşam eve girmeye karar verir. Bütün herşeyi toplamış çıkacakken bir gelen oldugunu farketmiş.Hırsız can korkusundan elindeki herşeyi bırakarak kendisini pencereden aşagıya,bahçeye atlar.Ev sahibide işin farkına varmıstır ve hemen bahçeye dolaşır.Hırsızı bir köşede sıkıstırır ve "hey sen ne yapıyorsun orada" der. Hırsızda fazla bozuntuya vermeden "büyük tuvaletimi yapıyorum" demiş.Ev sahibi bir düşünmüş ve "çekil bakim oradan" demiş. Adam çekilince birde ne görsün! Köpek pisliği.Ev sahibi "ulan bu senin pisliğinmi?Bu bal gibi köpek pisliği lan" demiş. Hırsızda cevabı yapıştırmış: "Be birader sende bırakmadın ki,bizde adam gibi yapalım"


FIKRA

temel afrikaya safariye gitmiş. ilk günün sonunda gece otelin lobisinde avcılar konuşuyormuş. İngiliz ben bugün 1 gergedan vurdum demiş. fransız ben de 1 aslan vurdum demiş. temel de ben de 1 noşut vurdum demiş. İngilizle fransız anlamamış ama cehaletleri belli olmasın diye de sormamışlar. Ertesi gün yine ava gidilmiş gece yine toplanmışlar. ingiliz ben 2 kaplan vurdum demiş. fransız ben de 1 fil vurdum demiş. temel ben 4 noşut vurdum demiş. ingiliz dayanamamış sormuş. kusura bakma ama noşut nasıl birşeydir. bunca yıllık avcıyım hiç duymadım. temel de ben de ilk defa burda gördüm. kara kara birşeyler insana benziyorlar. ellerini kaldırıp no şut no şut diye bağırıyorlar demiş. not: no şut = no shoot = ateş etme

 

FIKRA

Temel bir gun dursunun evine misafirlige gitmis. Yatma zamani geldiginde dursun demisski: Bak temel evde bir tane tuvalet vardir. Eger ihtiyacin varsa simdi yap. Cunku butun gece boyunca yapamazsin. Tuvalete gecmen icin yattigin odadan bizim odadan gecmen gerekli. Beni ve fadimeyi rahatsiz edemezsin demis. Temel soyle bir dusunmus. Ihtiyacinin olmadigina karar vermis. Herkes yatmis. Fakat gecenin tam ortasinda temelin bagirsak faaliyetleri onu son derece rahatsiz etmeye baslamis. Ne yapsin. Tuvalete gidemez. Odanin penceresini acmis bakmis. Ikinci kat. O sirada pencerenin pervazinda duran saksiyi gormus. Almis onu iceriye, topragiyla birlikte cikarmis ve buyuk tuvaletini yaparak tekrar saksiyi topragiyla ve cicegiyle beraber yerine koymus. ve tekrar rahat bir sekilde uyumus. Ertesi sabah herhes uyanmis ve vedalasmislar. Aradan 3 ay gecmis ve temele Dursundan bir mektup gelmis. "Ulan Temel nereye sictiysan soyle uc ev degistirdik hala koku cikmadi."

 

FIKRA

Erzurumlunun biri İstanbula gezmeye gider.Bir arasakal tıraşı olmak için berber dükkanına girer.Berber içeri giren bu şahsın kılık kıyafetine bakar"tam kafa bulunacak adam"diye düşünür.Gel kardeşim tıraşmı olacaksın?he abicim şakal tıraşi olacam.Nerelisin diye sorar berber,Erjurumluyum abe.o ben Erzurumlulara bayılırım çok kabadayı adamlarsınız,deyince bizimkinin koltuklarına karpuz sığmaz olur.Berber devam eder,buraya ne kadar Erzurumlu geldiyse sabunsuz tıraş oldular,sende sanırım sabunsuz tıraş olacaksın değilmi?Erzurumlu mecburiyetten evet demiş.Berber oturtmuş koltuğa bizim dadaşı başlamış sabunsuz sakal tıraşı yapmaya,dadaşın gözlerihden şıpır şıpır yaşlar akmaya,daha fazla dayanamayınca bak berber abe iyisimi sen diğer tarafı sabun ile tıraş et,çünki men erjurumun çöylerindenem.demiş.

 

FIKRA

Trabzondan gelen iki arkadaş manavdan muz alırlar.Bu meyvenin ne olduğunu bilmezler. Trabzona dönerken biri muzdan ısırık alır. Tam o zaman otobüs tünele girer. muzu yiyen arkadaş, digerine sakın bu meyveden yeme bu meyve insanın dünyasını karartıyor demiş.

 

FIKRA

iki kisi karsilikli sohbet ederlerken birisi dert yanmis :" Ah , ah halimiz ne olacak bilmem , bu cagda erkeklerle kadinlari ayird etmek mümkün olmuyor !" bu sirada yanlarindan bir sahis gecmis ; sikayet eden yanlarindan gecen sahsi isaret ederek : "Bak su gence ! saclari uzun olmasa ekek sanirdim vallahi" demis, karsidaki biraz kirilgan :"Yahu o benim oglum !" diyerek sitem etmis ." AA , kusura bakmayin sizin babasi onun babasi oldugunuzu bilmiyordum , özür dilerim !" diyerek mahcubiyetini dile getirmis . "Vallahi hakaretin böylesini beklemezdim ! Ben onun annesiyim !"

 

FIKRA

3 zenci yolda giderken,alattin lambasi buluyorlar,ve alattin lambasi 3 arkadasa birer dilek veriyor.1 beni beyaz yap 2kinciside bende beyaz olmak istiyorum der 3cuncu arkadas ise arkadaslarimi geri eski haline cevir der

FIKRA

Temel yabancı dil öğrenmek istiyormuş. Bir kurs yerine gitmiş,yabancı dil öğrenmek istiyorum demiş. Hangisini demişler? Yabancı olsunda hangisi olursa olsun demiş.

FIKRA

lazın biri danperli kamyonun ardından taksisyle gidiyormuş kamyon yavaş gittiği için bu laz iyice sıkılmış artık tabiki kamyon damperli ya hani ikide bir bız, bız, bız edip duruyormuş laz canı sıkılmış ve kafayı çıkarıp demişki lan madem kıçın tutmuyordu da neden çıktın bu yola o zaman demiş.

FIKRA

Bir gün Papa vaaz vermek üzere Amerikaya gitmiş. Havaalanında şoförünü bulamıyınca taksiye binmeye karar vermiş. İyice geç kalmış olan papa trafik de sıkışınca sinirlenip taksi şoförüne "Geç arkaya ben kullanırım" demiş. Trafik kurallarına uymadan epey yol kat eden papa yı biraz sonra polisler çevirivermiş. Papayı anında tanıyan polis memuru "Sizin için ne yapabilirim papa hazretleri" diyince papa durumu izah etmiş. Hemen telsizle 50 polislik bir eskort yardımı isteyen polis memuruna sormuşlar "Kimin için istiyorsun bu eskortu?" Polis de "Vallaha bilmiyorum ama şoförlüğünü papa yaptığına göre önemli birisi olmalı"demiş.

FIKRA

Temel bir gun yolda giderken bos bir siseye tekme atar, sisenin icinden cin cikar ve Temel'e:" dile benden ne dilersen" der. Temel de cine cevap verir:" OZUR DILERUM"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Follow Us @soratemplates